| Şiirler... | |
|
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
ayşegül
Mesaj Sayısı : 215 Kayıt tarihi : 03/09/06
| Konu: Geri: Şiirler... 22nd Ocak 2008, 19:43 | |
| Nabzı düzensiz şehrin yüreği tekliyor, Göğsünde taşlar büyütüyor, Damarlarında yitik insanlar dolanıyor, Nefesi dumanlı kara asfaltlara bürünüyor, Üşüdükçe yüzünü saklıyor tanıdıklarından Sözünü esirgiyor çocuklarından.. Meydanlara boşaltıyor katranlı kanını Kaldırımlarda iç çekiyor. Bulvarda somurtkan ve resmi duruyor. Duraklarda sokaklarda pasajlarda biraz sokulgan.. Meydanlarda dağılıyor,şehir;sokaklarda toplanıyor Aralarında kaynaşıyor,evlerde yalınlaşıyor, Ve ertesi sabah yeniden başlıyor med-cezir.. Odalardan meydanlara göç ediyor insanlar. Göç sürdükçe tek düzeleşiyorlar.. Yanlarında kendilerini de sürüyerek varıyorlar şehrin kalbine Sevdaları geride kalıyor.. Kapı dibinde usulca öpülmüş bir çocuk yanağında bekliyor sevda! Bir gecekondu penceresinden salkım saçak uzanan çiçeklerin yapraklarında nöbet tutuyor ümit! her sabah suyun kumsalda emilip bulanması gibi insanın berraklığını yutuyor şehir.. secdelerde başkaldırıyor ruhun semalara hasreti… naylon tesbihleri dolanan parmaklar .. ötelerde saf temiz duru bir şeylere dokunuyor gibi.. şehir çalkalıyor insanları odalarda tekrar duruluncaya kadar çalkalanıyor yürekler şehir ve hayat ne kadar kol kola ve ne kadar yabancılar birbirlerine yıldızlardan çok vitrinlere kilitli gözler.. ağaç gölgeliklerinde değil durakları bekliyor ayaklar.. hep bir yerlere gidiyorsunuz ama bir yere varmıyorsunuz ! sokak; boynu bükük insanlar sahnesi .. durak; amansız telaşların aynası .. kaldırım; iki adımlık özgürlük koridoru .. meydan; taşlaşmış insan figürlerinin insanı taşlaşmaya savurduğu derin uçurum .. gökten rahmet inmiyor meydana, doyasıya yağdığında rahmet , şehirliler ona sel diyor ! gökteki yıldızlar sahte ışıklara boğulmuşlar, sahte yer yıldızları parıldıyor neon lambalarda ! kimse gökten haber beklemiyor.. güneş çıkmaz sokaklarda yolunu kaybediyor, toprağa dokunmak yaramaz ve kirli yüzlü çocuklara kalmış şehir mutlu etmiyor.. sadece topluca koşulan bir mutlu olma yarışına katıyor insanı. mutlu olmak yerine nasıl mutlu olacağını düşünen insanlar adımlıyor kaldırımları şimdiki zaman yitirilmiş, ya geçmişe savrulmuş yürekler ya da geleceğin özlemine koşuyor. tek zamanımız,en geniş zamanımız,şimdiki zaman; telaşlarda daralıyor,kayboluyor,el değmeden geçip gidiyor. sanki adı konmamış bir dinin mensupları olmamızı istiyor şehir.. mabed olarak alışveriş merkezlerini seçmiş ! tükettikçe iyi kul olduğumuzu vaaz ediyor, sahip oldukça nirvanaya eriştiğimizi öğütlüyor vaizler.. ruhu değil bedeni besleyen bir din !! her bireyi kendi içinde derin ve uzun bir labirente koyuyor öyle ki aynı duvarın bir tarafında alabildiğine keder bir tarafında alabildiğine sevinç yaşanıyor ! şehirde acıya bile geçit vermiyor taş duvarlar.. kapılar hüzünlerin komşuluk etmesine fırsat vermiyor.. pencereler insan yüzüne açılmıyor.. yokuşlarda ve merdivenlerde eski bir şiirin dizelerine tırmanmıyor insanlar.. köprüler kavuşmaya değil engel olmaya ayarlı gibi, insanların kaybolmasına,faili meçhul cinayetlere şaşmamalı bu şehirde. zaten hep birden eriyor değil miydik hep birlikte katran karası boşluklara gömülüyor değil miydi yüreğimiz boynumuza ip dolayanlar, böğrümüze bıçak dayayanlar şehrin derin anarşisinin sadece görüntüsü. birbirimizin elini bıraktığımızda kaybettik insanları ! ve kendi kuyumuzu adımlıyoruz meydana doğru yaklaştıkça, bir gecekondu penceresinde salkım saçak çiçekler, kirli bir surattan fışkıran çocuk gözleri, alelacele öpülmüş bir bebek yanağında açan gamzeler şehre sattığımız ruhumuzu bekliyor. Bizi eve çağırıyor büyülü kelimeler efsunlu sözler.. Ah bir kez olsun lakayt kalmayı bilseydik bu sahte dinin bezirganlarına… Önümüze çıkan kurmaca hayatı biraz olsun alaya alabilseydik… Misafir odalarımızda sakladığımız koltuklara sabahtan aksama kadar kendimiz oturabilseydik ! Koynumuzda bir hayli özenle sakladığımız o köylü merhabasını sokaklara salabilseydik.. En yakınımızdan bile sakladığımız o mahzun bakışı,gördüğümüz bütün aynalara savurabilseydik… Sanki yürüyen bir bantta koşar gibiyiz, Biz yürüdükçe bant hızını artırıyor koşuyoruz, daha çok koşuyoruz… Ve nedense huzurdan geri kalıyoruz ! Saatlerimizin kadranında mutluluk anı yok. Ne olur bizbize kalsak yüzyüze dursak.. Şehri böylece aşabilirdik belki, Hayatın ortasından dupduru geçen,maddeye müstağni duran, Dünyayı hepsi hepsi bir gölgelik bilen Tükenmez hazineyi kanaatkarlıkta bulan insanlar olabilirdik. Fakat her akşam içine yuvarlandığımız televizyon , Her sabah gönlümüzü kaptırdığımız kara gözlü manşetler bizi bizden alıyor. Sürekli emirler alıyoruz oraya buraya koşturuluyoruz. Şehrin kollarına teslim oluyoruz.. Hayatı ciddiye alıyoruz! Bu dünyada bu dünyalı olup göğü unutuyoruz !..
Haberiniz var mı? Bu gece gökte ay var………… …..dı!!
Senai Demirci | |
|
| |
ahmet
Mesaj Sayısı : 154 Kayıt tarihi : 01/09/06
| Konu: Geri: Şiirler... 22nd Ocak 2008, 21:52 | |
| ahir zman.Ya Rabbi iice incelmiş ipi artık kesip yerine yenisini en sağlamından yerleştirir misin... | |
|
| |
ayşegül
Mesaj Sayısı : 215 Kayıt tarihi : 03/09/06
| Konu: Geri: Şiirler... 22nd Ocak 2008, 23:48 | |
| sabretmek lazım, süphesiz ki o herseyi en iyi bilendir.. | |
|
| |
osmanoztrk
Mesaj Sayısı : 46 Kayıt tarihi : 23/08/06
| Konu: Geri: Şiirler... 27th Ocak 2008, 18:13 | |
| Ah be dünya Sensin rüya Herkes bi alem Yaşıyoruz güya. | |
|
| |
ayşegül
Mesaj Sayısı : 215 Kayıt tarihi : 03/09/06
| Konu: Geri: Şiirler... 7th Şubat 2008, 22:57 | |
| Yollar
Varsın biraz da yollar çeksin benim cefamı Artık verin çocuklar, artık verin asamı!. Bir başka kainata, bir başka yurda yol var; Siz örtünün garipler siz örtünün abamı! Yorgun düşüp uzandım altında asumanın; Gölgende buldum ey dal bir anne ihtimamı. Şahane manzaraydı dünya sınırlarında Bir kubbenin rüku’u, bir zirvenin kıyamı.
Yükseklerinde ömrün dağlar, sular kovuklar: Yükseklerin diliyle tekrar edin nidamı! Dağlar lisana geldi, gökler lisana geldi; Şerh oldu Mesnevi’den yıldız Şerh oldu Mesnevi’den yıldızların kelamı. Şeffaf mavinizden abdest alıp el açtım Artık yakındayım, ey gökler, duyun duamı!
Arif Nihat Asya | |
|
| |
ayşegül
Mesaj Sayısı : 215 Kayıt tarihi : 03/09/06
| Konu: Geri: Şiirler... 29th Şubat 2008, 22:19 | |
| ... yaşadığım büyük bir cendere; daraldıkça köşeye kaçmada bu yürek. evet;istediğim bir nefeslik pencere, bana bir lahza da olsa ferahlık gerek. | |
|
| |
apo
Mesaj Sayısı : 25 Kayıt tarihi : 25/08/06
| Konu: Geri: Şiirler... 1st Mart 2008, 20:21 | |
| hayırdır nedir bu darlık bilirsin nerdedir ferahlık daha ne şiir yazarsın al sana işte namazlık | |
|
| |
ayşegül
Mesaj Sayısı : 215 Kayıt tarihi : 03/09/06
| Konu: Geri: Şiirler... 1st Mart 2008, 21:49 | |
| darlık olmadan yasanır mı muslumanlık her daım vardır dogruya dusmanlık ama bılmelısın sadece yetmez namazlık benım cagrım duamda salıh bır arkadaslık
"Allah(cc.)buyuruyor ki:Bana günahsız agızlarla dua edınız ki kabul edeyim" baskasının azasıyla gunah ısleyemeyecegımıze göre.. | |
|
| |
apo
Mesaj Sayısı : 25 Kayıt tarihi : 25/08/06
| Konu: Geri: Şiirler... 2nd Mart 2008, 13:52 | |
| doğru dersin darlık olmazsa olmaz müslümanlık unutma her zaman vardır doğruya hizmetkarlık kendin dersin günahsız ağızla yeter duacılık daha ne yeter işte namazlık* *"peygamber efendimiz sormuşlar günde bir insan nehirde 5 kez yıkansa onda kir kalırmı ashabı kiram kalmaz ya rasülallah diye cevap buyurmuşlar.peygamber efendimiz akabinde de işte 5 vakit namaz kılan insanda böyledir diye buyurmuşlar" | |
|
| |
apo
Mesaj Sayısı : 25 Kayıt tarihi : 25/08/06
| Konu: Geri: Şiirler... 2nd Mart 2008, 14:01 | |
| dersin ki isterim salih arkadaşlık merak etme vardır bizde kardaşlık hayat zor her zaman olmaz ferahlık en önemlisi yapma nefsinle arkadaşlık | |
|
| |
apo
Mesaj Sayısı : 25 Kayıt tarihi : 25/08/06
| Konu: Geri: Şiirler... 2nd Mart 2008, 14:08 | |
| hayır gibi görülse bile belkide hayırlı değildir bilemezsin demi her çıkan rüzgara kapılamazsın demi mesela çoğu kapalı kızda zaman gastesi var demi rüzgar tersine dönünce en çok zararı görürüz demi dua ediyoruz rüzgar tersine dönmesin diye demi bence zaman gastsini taşımayın okula demi | |
|
| |
ayşegül
Mesaj Sayısı : 215 Kayıt tarihi : 03/09/06
| Konu: Geri: Şiirler... 6th Mart 2008, 14:14 | |
| - apo demiş ki:
- hayır gibi görülse bile belkide hayırlı değildir bilemezsin demi
her çıkan rüzgara kapılamazsın demi mesela çoğu kapalı kızda zaman gastesi var demi rüzgar tersine dönünce en çok zararı görürüz demi dua ediyoruz rüzgar tersine dönmesin diye demi bence zaman gastsini taşımayın okula demi buna bı anlam veremdım de dıerlerı ıcın allah razı olsun.. | |
|
| |
apo
Mesaj Sayısı : 25 Kayıt tarihi : 25/08/06
| Konu: Geri: Şiirler... 6th Mart 2008, 19:56 | |
| ben şöle anlatayım bu olayı sana geçen kampüste gidiorum başörtülü kızlar bayağı var işte bide serbest ya bizim ünide çoğunun elinde zaman gazetesi gördüm.he şimdi bu üzünülecek durum mu değil tabiki bilakis sevinilecek bir durum.ama bir yandan da insanın aklına şu geliyor ya durum tersine dönerse ortalık karışık.gazeteyi taşımak demek ben burdayım demektir resmen.diyorum ki aksi durumda görülecek zarar fazla olur.getirilmezse nolur ki hiçbişe ne olacak bilmediğim bir şey varsa sölemei umuyorum.insan hem yaşayacak hem tedbiri elden bırakmayacak zira ki su uyur düşman uyumaz | |
|
| |
ahmet
Mesaj Sayısı : 154 Kayıt tarihi : 01/09/06
| Konu: Geri: Şiirler... 11th Mart 2008, 11:51 | |
| başımıza ne geldiyse tedbirden geldi abi.Bence tedbirlik bi durum değil zaman gazetesi taşımamak. takdir tedbire gülermiş demi | |
|
| |
ayşegül
Mesaj Sayısı : 215 Kayıt tarihi : 03/09/06
| Konu: Geri: Şiirler... 13th Mart 2008, 15:34 | |
| her kesımden okunan bı gazete oldugu ıcın bu dedıgın pek gecerlı degıl ama yok 7-8 sene evvel deseydın belkı haklı olablırdın | |
|
| |
ayşegül
Mesaj Sayısı : 215 Kayıt tarihi : 03/09/06
| Konu: Geri: Şiirler... 21st Mart 2008, 22:05 | |
| BİR GECE
Ondört asır evvel, yine böyle bir geceydi, Kumdan, ayın ondördü, bir öksüz çıkıverdi!
Lakin, o ne husrandı ki: Hissetmedi gözler, Kaç bin senedir halbuki bekleşmedelerdi!
Neden görecekler? Göremezlerdi tabiî; Bir kerre, zuhûr ettiği çöl en sapa yerdi, Bir kerrede, mâmûre-i dünyâ, o zamanlar, Buhranlar içindeydi, bu günden de beterdi. Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta; Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi!
Fevzâ bütün âfâkını sarmıştı zemînin. Salgındı, bugün Şark'ı yıkan, tefrika derdi.
Derken, büyümüş kırkına gelmişti ki öksüz, Başlarda gezen kanlı ayaklar suya erdi!
Bir nefhada insanlığı kurtardı o Ma'sum, Bir hamlede kayserleri, kisrâları serdi!
Aczin ki, ezilmekti bütün hakkı, dirildi; Zulmün ki, zevâl aklına gelmezdi geberdi!
Âlemlere rahmetti evet şer-i mübîni, Şehbâlini adl isteyenin yurduna gerdi.
Dünya neye sâhipse, O'nun vergisidir hep; Medyûn ona cemiyyet-i, medyun O'na ferdi. Medyundur o mâsûma bütün bir beşeriyet... Yâ Rab, bizi mahşerde bu ikrâr ile haşret.
MEHMET AKİF ERSOY | |
|
| |
ayşegül
Mesaj Sayısı : 215 Kayıt tarihi : 03/09/06
| Konu: Geri: Şiirler... 18th Mayıs 2008, 21:40 | |
| Nerdesin?
Geceleyin bir ses böler uykumu. İçim ürpermeyle dolar:--- NERDESİN?? Arıyorum yıllar var ki ben onu, Aşıkıyım beni çağıran sesin.
Gün olur sürüyüp beni derbeder, Bu ses rüzgârlara karışır gider. Gün olur peşimden yürür beraber, Ansızın haykırır bana:--- NERDESİN??
Bütün sevgileri atıp içimden, Varlığımı yalnız ona verdim ben, Elverir ki bir gün bana derinden Ta derinden bir gün bana "GEL" desin. | |
|
| |
ayşegül
Mesaj Sayısı : 215 Kayıt tarihi : 03/09/06
| Konu: Geri: Şiirler... 28th Mayıs 2008, 21:32 | |
| Yollar
Varsın biraz da yollar çeksin benim cefamı Artık verin çocuklar, artık verin asamı!. Bir başka kainata, bir başka yurda yol var; Siz örtünün garipler siz örtünün abamı! Yorgun düşüp uzandım altında asumanın; Gölgende buldum ey dal bir anne ihtimamı. Şahane manzaraydı dünya sınırlarında Bir kubbenin rüku’u, bir zirvenin kıyamı.
Yükseklerinde ömrün dağlar, sular kovuklar: Yükseklerin diliyle tekrar edin nidamı! Dağlar lisana geldi, gökler lisana geldi; Şerh oldu Mesnevi’den yıldız Şerh oldu Mesnevi’den yıldızların kelamı. Şeffaf mavinizden abdest alıp el açtım Artık yakındayım, ey gökler, duyun duamı!
Arif Nihat Asya | |
|
| |
ÖRNEK
Mesaj Sayısı : 115 Yaş : 36 Kayıt tarihi : 23/08/06
| Konu: Geri: Şiirler... 29th Mayıs 2008, 14:48 | |
| Arkadaşlar müslüman olduğunu göstermekten niye kaçınıyor şimdi ki müslümanlar bir türlü çözemiyorum. Elhamdülillah müslümanım ve bunu söylemekten gurur duyuyorum. gereklerini de elimden geldiğince yerine getirmeye çalışıyorum.bunu yaparken de kınayanların kınamalarından çekinmeden ne gerekiyorsa onu yerine getiriyorum hamdolsun... Elimde Milli Gazetem ile rahatça dolaşıyor hatta kantinde okuyorum ,tuvalete değil namaz kılmaya gidiyorum diyebiliyorum (resmi mescit yok okulda) ,abdestimi okulun lavabosunda kimseden çekinmeden alıyorum,... bunları yaptığımı söylerken hamdolsun riya veya gösteriş için değil doğru olanın böyle olduğunu belirtmek için söylüyorum. Müslüman pısırık,korkak olmaz arkadaşlar.Fikirlerini her platformda savunabilmesi gerekir ve söylemekten çekinmemelidir.Çünkü üstün olan biziz,doğru olan görüş bizim ki... şu ayeti unutmayalım "Hakk geldi batıl zail oldu" Biz orada Hakk olamazsak batıl işgal eder... selametle... | |
|
| |
| Şiirler... | |
|